Bu kanunun 30.maddesi ile düzenlenen şerh olayı kısaca şöyle tanımlanmaktadır. Hükümet tarafından verilen bedava ya da paralı olan alanların sadece iskân maksadıyla kullanılmasını anlatmaktadır. Bu edimler on yıllık zaman zarfında hiçbir şart ve koşulda satılamamaktadır. El konulamamaktadır. Bağışlanamayıp hatta rehin dahi edilememektedir. Bu şekilde olan gayrimenkullerin tapularına bu şekilde şerh düşülmektedir. Bu şerh kısaca 2510 sayılı kanunun şerhi olarak anılmaktadır.
2510 Sayılı İskân Kanunun Çıkış Amacı Nedir?
Bu kanun 1934 yılında dağınık olarak tüm iskân kanunlarını içerecek şekilde düzenlenmiştir. O zamana kadar ki en kapsamlı kanun olarak anılmaktadır. Sürekli güncellemeler ile bu günkü halini almaktadır. Bu kanun çıkarken iskân yetkisinin tek bir elde toplanması hatta tek bir elden verilmesini öngörmüştür. Türkiye de yerleşik olmayan kişileri daha ziyade kapsamaktadır. Suriyeli ya da Afganlı muhacirler bu kanunun bu günkü ilgi alanını oluşturmaktadır. Mülteci oldukları ülkede mülk sahibi olmak ya da aşiretleşmelerinin önü kesilmek istenmiştir.
2510 Sayılı İskân Kanununa Göre Şerh Kaç Yıl Sürmektedir?
Bu kanuna göre koyulan şerhler en az on yıllık bir süreyi kapsamaktadır. Gerekli görülen hallerde bu süre uzatılmaktadır. Bu konuda devlet tasarruf yetkisini bir kısmını ziraat bankası ile paylaşmaktadır. Bu kişiler kendilerine iskân edilen bu yapılara yerleşirken her hangi bir vergi ya da harç ödememektedir. Eğer satın alınma yoluyla edim sağlanmışsa ödemenin tümü yapılıp bankaya başvurmak mümkün kılınmaktadır.