Son yıllarda sıklıkla araştırılmakta olan ipotek alacağının temliki kavramı, Türk Borçlar Kanunu’nun 183 ve 194. maddeleri uyarınca ele alınmaktadır. Bu noktada kanun bünyesinde doktrinin nasıl kullanılması gerektiği ifade ediliyor olsa da kavramın tam olarak nasıl bir karşılığının olduğu yer almaktadır.
Bu noktada ipotekli alacağının temliki, mevcut bir alacak durumunda mülkü veya parayı alacak haklının değişmesi anlamına gelmektedir. Bu noktada ilgili kanunun 183. maddesi kapsamında alacaklı şahsın borç durumundan kaynaklı olarak alması gereken mülkü borçlunun herhangi bir zorlaması olmadan sözleşme kapsamında üçüncü alacaklı bir kişiye devretmesine de hukuki alanda ipotek alacağının temliki adı verilmektedir.
İpotek Alacağın Telkini Esasları Nelerdir?
Alacağın telkini sırasında yapılan işlemleri, borç ilişkisiyle ortaya çıkan bir sözleşmenin devrinden mutlaka ayırt etmek gerekmektedir. İpotek alacağının temliki, borçtan oluşan para veya mülklerin üçüncü kişilere devredilmesi anlamına gelmektedir. Borç ilişkisinde yaşanan tüm hak ve borçların devredilmesine ise ‘’borç ilişkisinin devri’’ adı verilmektedir.
İpotek alacağının temliki esnasındaki bir borç, özellikle sözleşmeden haklanana hukuki işlemler sırasında devredilemediği gibi sözleşmeden kaynaklanan yeni haklar ve def’iler de ilke olarak üçüncü şahıslara aktarılamamaktadır. Bu hususlar, tüm sözleşmelerde geçerli olduğu gibi esas alacaklı ve borçlu kişiler arasında kalmaya devam etmektedir. Hal böyle olunca sözleşmede ortaya çıkabilecek iptal, fesih ve dönme haklarında da durum aynı şekilde geçerli olmaktadır.
